İŞTE
BU ARZULADIĞIM “ ŞİLE “
Haziran ayının ilk haftası,
okullar henüz kapanmış, güzel güneşi bol bir gün, şile de kalabalık bir hafta sonu ”melek abla “da da bir çok müşteri yanı sıra bir de birlikte gelmiş,
iki çift orta yaşlı aile var. Aralarındaki konuşmadan daha önce Pendik de
çalışmış bir şef garsonun, şilede “MİHMAN” da çalışmaya başlaması, kendilerini
davet etmesi üzerine geldiklerini, akşam da Değirmen Otelde kalacaklarını, odaların
hazırlanmakta olduğu için beklediklerini öğrendim.
Çay kahve içtiler, odaları
hazırlanınca odalarına yerleşmek üzere gittiler.
Öğlende yemeğe geldiler,
mantı, çiğbörek ve kızartma yediler. Çay ve kahvelerini içtiler, bir ara ”MİHMAN”
a şef garsonu görmeye gittiler. Ellerinde bir kutu oldukça kaliteli çikolata
ile gelerek melek hanıma lezzetli yemek ve çiğ börek için teşekkürlerini ilettiler.
Gelenek haline gelmiş uygulama ile müşteri defterine de birkaç hoş satır
karaladılar. Bu ara da zaman hayli iler ilerlemiş, hava kararmaya başlamıştı.
Gurubun büyük kısmı odalarında dinlenmeye çekilmişti.
Mesut beyle dostluk ilerlemiş,
sohbet yoğunlaşmıştı. Bir den telefonu çaldı. Rengi sapsarı oldu. Telefonda
kötü bir haber olduğu belli idi. Sonra aniden kalktı. Kızının evinin alt
katında yangın çıktığını, torununun hastaneye kaldırıldığını söyledi ve otele
yöneldi.
Acil olarak odaları
boşalttılar, vedalaşmaya geldiler. Çok
hızlı bir şekilde İstanbul’a yolcu ettik.
Bu arada giden müşterileri (
mesut beyleri)ve beni de çok mutlu eden “
DEĞİRMEN OTEL”İN yapmış olduğu öğrendiğim yerinde, şapka çıkarılacak bir
jest idi.
Odayı kullandıkları, yataklara
uzandıkları, havluları kullandıkları için doğal olarak resepsiyona hesap
kesmeye gittiklerinde, müşteri ödemeye gönüllü olduğu, hiçbir şikâyete konu
olacak durum yokken, otel işletmesi “DEĞİRMEN
OTEL” parayı anasının ak sütü kadar hak etmişken, elindeki hazır parayı
cebine koyacakken, üzücü olay sebebiyle, olağan üstü bir jest yaparak hiçbir
ücret almadan müşterinin ilişkisini kesmiş ve uğurlamıştı. Hem de birden fazla
oda için…işte bu anlayıştı 99 depreminde
yaralıları kucaklayan en iyi merhem, en iyi sargı,sevgi yumağı, yardım bağı
olan kederleri paylaşma içgüdüsü…ama çok iyi biliyorum ki gün cumartesi olduğu
için gerçek turizm bilincini iyi tanımlayan müdür OKTAY bey otelde ve bu jest
bunun bilgisinde, geçmişteki diğer bir çok davranışları gibi bir turizm
şirketine yakışan jest,esasen kişiye yapılan hedef bir yatırım,ileri
görüşlülük,adam kazanmanın en iyi örneği…..
Hani ağızlara sakız olan genel
kanı, şile esnafı parayı severdi. Hani kazıkçıydı. Demek ki olay hakkında oluş
şeklinin araştırılmadan hüküm kesmemek, genellememek, durumu iyi anlamak lazım,
haksız yere şikâyetlerin, suçlamaların da olacağının bilinmesi gerekir. Hele
haksız yere ceza kesmek iyi niyetli esnafı yaralar, uygulama yapanı da sevimsiz
yapar, işletmenin şevkini kırar, Burada vebal, araştırmaya gerek duymadan ceza
uygulatan idarecilerin vebalidir. İyi araştırma yapması, adil davranması
gerekir. Kesilen cezalar idarenin eğitim zaafını, Hiç kesilmeyen ceza ise
işletmelerin eğitimini, yeterliliğini belirleyeceğinden, yönetime de dolaylı
olarak başarı puanı ekler. Esas olan yakalanan suçlular değil, suçluları
caydırıcı etkin eğitimle, suçluyu doğru yola çekmek başarıdır. Ceza yalızca
acıtır. Çoğu kere tedavi etmek yerine, yarayı derinleştirir. Yara alan esnaf bu
cezayı da bir şekilde kazanmak için hamle yapacaktır.
Her hangi bir kişinin, adresi,
kimliği, şikayet türü bilinmeyen müracaatı ile, yetkili yönetici kadrolarının
birden fazla resmi giyimli kişi ile işletmeye giderek, müşterilerin bakışları
arasında sorgulaması, hatta savunma almadan ceza evrakı düzenlemesi ne kadar
etik davranıştır bilemiyorum. Bir yöneticinin işletmeleri potansiyel suçlu
olarak görmesi esasen suçları belirlenmiş kişilere şikâyet oluncaya kadar göz
yumar görünmesi sonucunu çıkaran bu uygulama yönetim zaafının açık
görüntüsüdür. Yönetiminin güvenmediği, desteklemediği işletmeye, ön şartla,
söyleniyorsa yapmıştır diye düşünerek, suçlu olarak kabul ederek davrandığı bir
beldede turizm işletmesi olarak mücadele vermek ne acı bir görüntüdür.
Bu tür şikâyetler de bölge içinde
aynı konuda çalışan kişiler tarafından teşekkül ettirilen bir komisyon
tarafından neticelendirilmeli, komşu, ahbap anlayışı dışında, tarafsız,
bölgenin menfaatlerine göre karar verilerek cezalandırılmalı veya takdir
edilmelidir.
İşte şileyi kurtaracak olan,
dostlaştığı müşterilerini davet eden garsonlar, müşterilere bu tür jestleri
yapabilecek bilinçli işletmeciler, gecelik konaklamayı teşvik etmeyen, ailelere
hizmeti amaç edinen, bu tür işletmeleri destekleyen, tepeden bakmayan, seçilmiş
ve atanmışla kol kola girdiği, hedefte birleşen yöneticilerdir.
Kısacası şileyi kurtaracak ta,
batıracak ta şilede yaşayanlar, şilede çalışanlar, şilede kazananlardır. Tek
kelime ile “ŞİLELİLERDİR” Hiç kimse
bireysel kahramanlık yapmasın…….başarı mümkün değil …..
Yerel yönetimler görevleri icabı zemin yaratır. Ya da
yaratmalı ve icraatı yapmamalı, yalnızca iyi ve sürekli, etkin kontrol etmeli,
hedef esnafı desteklemeli, örnek göstermeli, hizmet yarışı yaratmalıdır.
Şileye gelenler değil, şileye bir şekilde getirilenler,
Davet edilenler, Şileden dönenler önemlidir. Her gelen tekrar gelmek için
gidiyorsa başarı kazanılmış olacaktır. Bu da müşteri memnuniyetidir.
Benim her zaman savunduğum bir fikir vardır. Müşteri
memnuniyeti demek ucuz esnaf olmak demek değildir. “ZATEN UCUZ ETİN YANİSİ DE
YENMEZ” demiş atalarımız. Ucuz adamdan hizmet
alamazsınız. Hayatta hep ucuz adam olmaktan korkmuşumdur. Ucuz adam hizmette
aksar. Ucuzluk kalitesizliği teşvik eden bir yolun başıdır.
Girdilerinin yüksek olduğu,
kamusal destekleme, teşvik olmadığı bölgede kaliteli ucuzluk yaratmak kolay
değildir. Serbest ekonomide fiyat müşteri ile satıcı arasında arz taleple
ortaya çıkar. Hizmetsiz ücret alanlar yok olup gider. Müşteri memnuniyeti alınan paradan, verilen hizmetin fazla olması
demektir. Onun için memnun müşteri pazarlık yapmak yerine fazla gördüğü hizmet
için rızalı olarak, artı para bahşiş verir.
Gerçekte verilen bahşişler aynı zamanda işletmenin
karnesidir.
Personelin müşteriye davranışını sonucudur. İyi
izlenmelidir.
“TEKRAR SÖYLEMEKTE KENDİMİ ZORUNLU HİSSEDİYORUM. BİR
ŞİLELİ OLARAK “ DEĞİRMEN OTEL” E tekrar tekrar gönülden anlamlı davranışı için TEŞEKÜR EDİYORUM……Allah yollarını açık etsin,
Allah gönlüne göre versin…..
İsmail Yılmaz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder