23 Kasım 2013 Cumartesi





SUÇU BİRİLERİNE MAL ETMEK ALIŞKANLIK OLDU."
İSMAİL YILMAZ
01.01.1970 / 04:00



Çocuk yaşta kızları çirkin emellerine alet edenler Türkiye cumhuriyeti meclisinden çıkan bir kanunla korunacaktı. Az ceza alacaklar,hatta para zoru ile evrakta üzerinde evlenerek kurtulacaklar,rezillikleri yanına kalacaktı.Bu tür eylemlere meyilli terbiyesizleri çıkan kanunla birileri korunmaya çalışılırken, çok şükür iyi niyetli, adil,vicdan sahibi hakimlerle kanun Yargıtay dan döndü. Çocuk yaşta kızlar ahlaksız davranışlara karşı korunmuş oldu. Buna rağmen şehirlerdeki gecelik pansiyonların taliplilerinin, müşterilerinin, müptelalarının, gerçek ahlaksızların kimler olduklarına bakmaya bile lüzum hissetmeden perde arkasında kalan kişilerce, saygın yöneticileri bile kullanarak masum gençlere fatura ederek kurtulmaya çalışılıyor. Yanlış bilgi ile idarecileri gündeme çeken iblis danışmanlar, ortalığı toz duman ederken geri planda gizlenerek kendilerinin saklıyorlar. Aslında sübyan denecek yaşta çocuklara ilgi duyan, ahlaksız müptezeller için düşünülen tedbir, pansiyon olarak tanımlanan fuhuş yuvaları hedef alındığı halde pansiyon kelimesi başına öğrenci ilavesi ile konuyu farklı yöne çekmeyi başardılar. Gençlerin sevgileri kelebeğin çiçeğe olan sevgisi gibi olur. Bazı müstesnalar haricinde yoğun sevgi, saygı, yuva kurma emeline dayalı masum beraberlikler dendir. Evli olan her aile bireylerinin eşi ile tanıştığı dönem gibi, masumane tanışma dönemidir. Burada genç kızların tutumları, davranışları, erkeğe yaklaşım biçimleri, tercihleri etkindir. Belli yaştan sonra gücü azalan erkek bozuntusu bireylerin maalesef eylemlerin öküzün çiçeği yediği gibi olduğu basında görülüyor. Çoğu evli, barklı, çoluk, çocuklu kişiler, çocuk yaşta sahipsiz, korumasız genç kızları hedef seçiyorlar, bunları öküze benzeterek öküze yaptığım haksız benzetmeden dolayı "öküzlerden" bile samimiyetimle özür dilerim.

Böyle asılsız suçlamaları gençlere mal etmek insafsızlık olur. Aileleri tedirgin eder, toplumsal huzur bozulur. Bu Türkiye'mde yaşayan hiç bir ferde yarar sağlamaz.

Ama eğer bir yerden başlamak gerekiyorsa resmi nikâhsız beraberlikleri, evlilik dışı çocukların çoğalmamasını önleyecek tedbirler alarak başlayabilirsiniz.

En önemlisi öğrencilerin anne babaları ile birlikte yaşayarak eğitim almasına zemin sağlayabilirsiniz...En azından İstanbullu,İstanbul'da,Ankaralı,Ankara'da eğitim alabilir.... İşine gelmeyenler engel olmaz ise kendi çıkarlarının öğrenci guruplarının beyinlerini yıkayarak kendi istekleri doğrultusunda gençlik yaratma fikrini terk ederlerse, insanca düşünmeyi, gerçek özgürlüğü gençliğe yaşatırlarsa, çocukları kuzu, kendilerini de kurt olarak görmezlerse her şey farklı olur. Ama maalesef .....Etrafta kurtlar çok, ….sürüden kopan kuzuyu da kurt rahat kapar ...... ortamı hep böyle tutmak onlara cazip geliyor.Hele ihtiyaç sahibi olanları kendi guruplarına katmak hiçte zor değil….. Üniversite kapılarında kalacak yeri olmayan bu gençlere yer sağlayanlar aleni masa kuruyorlar……ne karışan var,ne de engel olan…… İyilik yaptıkları sanılan bu guruplar gerçekte kendilerine taraftar yaratmak için gençlere tuzak kuruyorlar…. Bu tuzaklar yıllar sonra ortaya çıkıyor. Bu guruplara girmek kolay ama çıkmak mümkün değil, bağımlılık yaratan maddeler gibi sizi fikri esaret altına alıyor… Ölmek var dönmek yok size slogan oluyor. Onun için bu guruplardan çıkanı duymadım. Ama psikolojik sorunlar yaşayarak ölenler oluyor.

Siz ana kucağından gençleri bilmedikleri bir diyarda, evsiz, yurtsuz, maddi destekten yoksun ortamlarda okumaya zorlarsanız, sonunda yapmış olduğunuz hata size sorun üreten bir ortam oluşturur. Gençlik diye öğündüğümüz, aktif güç pasivize olur, Kaybolur, biter. Kişinin önce düşüncesi, vicdanı temiz olacak, sonra istediği yaşam biçimini kendi iradesi ile seçecek, demokrasiyi kendine rejim olarak seçer, yaşar ve korursa, demokrasi içinde kendi sınırlarını iyi bilir ona göre hareket ederse vatana millete hayırlı evlat olur. Kişinin dini, dindarlığı onun uhrevi yaşantısını oluşturur, vatandaşlık görevleri içinde değildir. Bireysel seçimidir. Ülke içinde her dinden insan olabilir, iyi örnekler dine sempati duyulmasını sağlayarak kendi dindarlarını çoğaltabilir. Bunu başaran Müslüman iyi bir dindardır. Bunu başaran bir Musevi da kendi dine sempatiyi artıracağı için kendi dininde iyi bir dindardır. Bütün mesele iyi örnek dine uygun yaşantıyı sergilemek, rızalı katılımı sağlamaktır.   

 “ Hırsızı zorla camiye sokarsanız son safta kalır,ayakkabılar dikkatini çeker,ayakkabı çalıp çıkar ”  
 hırsızı camiye  siz sokmuş,birinin ayakkabısının çalınmasına sebep olmuş olursunuz…..                                                                      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder